Ev ödevleri, ebeveyn-çocuk ilişkisinin en büyük yıpratıcılarından biri olabilir. Çocuklar ödevlerinin başına oturmamakta ısrar edebilir, ödevini yapmaya başladıklarında ise devam etmekte zorlanabilirler. Ebeveyn(ler)i ise ödevlerin yapılması ve hemen bitirilmesi konusunda ısrar edebilir. Böylece ödeve duyulan öfke, ebeveyn-çocuk ilişkisine taşınır ve durum bir tür söz geçirme mücadelesine dönebilir. Alın size bir kriz. Peki neden böyle oluyor? Ödevleri ebeveynler ve çocuk arasında kriz yaşamadan yapmak ve yaptırmak mümkün değil mi? Çocuğunuz ödev yapmıyorsa, bir ebeveyn olarak bu durumun sizi nasıl etkilediğini öğrenmek ve bu durumla nasıl başa çıkabileceğinize dair tüyolar almak için bu yazının yardımcı olacağını umuyorum.
EV ÖDEVİ NEDİR?
Ödev, yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Bu görev, başkası tarafından verilebileceği gibi kişinin kendi kendine sorumluluk yüklemesi ve yerine getirme gerekliliği hissetmesi sonucu da edinilebilir. Ev ödevi (okul ödevi) ise öğrenmeyi desteklemek için öğrencinin okul saatleri dışında, evinde yapması gereken görevlerini ifade eder.
EV ÖDEVİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Sorumluluk: Okulda verilen ev ödevleri, çocuklara sorumluluk almayı ve sorumluluklarını yerine getirmeyi öğretir, alıştırır. Bu yönüyle verilen ödevler oldukça önemlidir.
Yerine getirilmesi gereken görevler: Öğrenci, ödevler sayesinde bir dönemi başarı ile tamamlamanın yöntemlerini keşfeder, çıkarımlar yapar ve ders alır. Örnek: Başarılı olmak için derslerime çalışıp, ödevlerimi yaptığımda nasıl sonuçlar aldım; yapmadığımda nasıl sonuçlar aldım?
Öğrenme sürecini desteklemek: Öğrenciler, ödevler sayesinde öğrendiklerinin kalıcı olmasını sağlar. Bir sonraki konulara ise hazırlıklı olurlar.
ANNE BABALARIN EV ÖDEVLERİ KONUSUNDA EN SIK YAPTIĞI HATALAR NELER?
Ödevi sık sık sorgulamak, hatırlatmak.
Öğrenci tarafından alınmayan ödevleri telefonla başkalarından öğrenmeyi kabullenmek.
Ödev yaparken sürekli çocuğun yanında olmak.
Her aşamasında ödeve müdahale etmek, daha mükemmel olmasını istemek.
Ödevlerle hiç ilgilenmemek, kontrol etmemek. Sorumluluğu tamamen öğretmene ve çocuğa bırakmak. Bazı aileler sürekli beraber ödev yapmaya alışmış bir çocuğu kendi başına ödev yapsın, sorumluluk verin dediğimizde tamamen kendi haline bırakmayı seçmekte, daha önceden sürekli ailenin uyarısına alışık olan çocuk ne yapacağını bilememektedir. Çocuğa ödev sorumluğu aşama aşama verilmeli, kontrol aşamalı bir şekilde bırakılmalı ve çabası övülmelidir. Ödevler eksik yapılırsa öğretmenle iletişim kurulup, kontrolü sağlanıp mutlaka diğer gün tamamlanması sağlanmalıdır. Ödev yapmadığında bir şey olmayacağını gören çocuk ödev yapmamaya alışır.
Ödev konusunda sorunlar yaşayan çocukların anne babaları, devamlı hatırlatma, söylenme, ikna etmeye çalışma, ödüllendirme, tehdit etme, azarlama hatta şiddet uygulama gibi yöntemleri deneyerek ödevin yapılmasını sağlarlar. Sonuçta ödevi düşünme, hatırlatma, yaptırma sorumluluğunu anne baba üstlenmiş, çocuk sadece anne babaya eşlik etmiş olur. O günün ödevi yapılmış bile olsa, ertesi gün çocuk yine anne babanın hatırlatmasını, yanında oturmasını ve ödevini yaptırmasını bekleyecektir. Bu şekilde başlayan bir ödev sistemi anne baba tutumunu değiştirmediği sürece devam eder. Çocuk hiç bir zaman “Ben bugün ödev yapmaya kendiliğimden başlayayım, yalnız başıma yapayım.” demeyecektir. Asıl önemli olan ödevin yapılmış olması değildir, çocuğun ödev sorumluluğunu kazanmasıdır.
ÖDEV KONUSUNDA ANNE BABA NE YAPMALIDIR?
Çocuklar için, ödevlerini bir erişkinin yardımıyla yapmaktan, kendi başına yapabilmeye geçmek önemli bir gelişim aşamasıdır. Bu gelişimin olabildiğince erken sağlanabilmesi için ev ödevlerinin en önemli işlevinin bağımsız çalışabilme, bilgiye ulaşabilme ve sorumluluk becerilerinin gelişmesi olduğu unutulmamalıdır. Çocuğun ödevlerini kendi başına yapması, anne babanın bu konuda hiç sorumluluk almaması anlamına gelmemelidir. Anne babanın ödevlere önem vermesi, izlemesi, kontrol etmesi ve cesaretlendirici olması bu becerilerin gelişimi için önemlidir. Başlangıçta çocuk daha yakın bir izleme ve daha fazla yardıma gereksinim duyacaktır. Anne baba ödev süresince çocuğun yanında oturup yanıtları vermek ya da hataları düzeltmek yerine araştırma, karar verebilme, plan yapabilme becerilerini geliştirecek fırsatlar tanımalıdır.
Ödevler konusunda anne babanın destekleyici ve cesaretlendirici tutumu çok önemlidir. Anne babanın ödev sorumluluğunu çocuğa bırakması, ödevlerle hiç ilgilenmemesi anlamına gelmez. Anne baba ödevlerin tam olarak alınması ve yapılması konusunda takipçi olup, çocukla birlikte kurallar belirlerken, bir yandan da övgü ve cesaretlendirmeye önem vermelidir.
Çocuğun ödevinin anne baba tarafından öğrenilmesi, ödev yapmasının anne babası tarafından sürekli hatırlatılıyor olması çocuğu anne baba söylemeden ödev yapamaz hale getirebilir. Aşırı müdahaleci ya da eleştirel olmak çocukları ödev yapmaktan soğutabilir.
Ödevlerin ne yarar sağladığı çocuklara açık ve net bir şekilde anlatılmalıdır. Çocukların ödevi anne ve babalar arasında da tartışmalara sebep olabilir, bu konudaki tartışmalar çocuğun önünde yapılmamalıdır. Anne baba çocuğun önünde aynı fikirde görülmelidir.
Ödev yapma konusunda anne ve baba çocuğun kendi özelliklerine bir çalışma odası düzenlemeli, mümkün değilse evin sessiz bir köşesi çocuğa ayrılmalıdır.
Çalışma ortamında televizyon, telefon gibi dikkat dağıtacak eşyaların olmamasına, çocuğun odasına ders çalışırken fazla girilmemesine dikkat edilmelidir.
Çocuğun çok değil, verimli çalışması önemlidir. Çocuğun sürekli ders çalışmasını beklemek ve bu konuda sürekli uyarmak çocukların tepkisel davranmasına sebep olabilir.
Çocuğun uyabileceği, kolay bir programın birlikte yapılması işleri kolaylaştırabilir. Program yeterince esnek olmalıdır.
Çocuk okuldan geldiğinde dinlenmek için yeterli zamanı olmalıdır. İkindi kahvaltısı, sohbet, oyun oynama gibi aktivitelere de yer verilmelidir. Ders çalışma süreleri 40-45 dakika çalışma, 10 dakika mola şeklinde düzenlenmeli, bu süreler çocuğun dikkat süresine göre esnek olmalıdır.
Çocuğa ödevlerin asıl amacının verilen bir işin sorumluluğunu üstlenme ve onu kendi başına yapabilme becerilerini geliştirmek olduğu açıklanmalıdır. Çocuk ödevi anne baba ile birlikte yapmaya alışmış ve her adımda onay bekliyorsa aşamalı bir şekilde yavaş yavaş bu sistem değiştirilebilir. Önce her üç soruda bir kontrol yapılır, sonra beş soruda bir çocuğun yanına gidilir. Çocuğun yaşına ve toplam ödev süresine göre ödevler 2-3 parçaya bölünerek tamamlanabilir. Her bir bölümün süresi 10-15 dakika arasındadır. Ödev üç parçaya bölündüyse ilk 15 dakika için yapılacak olan ödevler belirlenir. Çocuğun yanından ayrılırken sadece belirlenen kısmı tamamlaması istenir ve 15 dakikanın bitiminde yanına gelip yapılan kısmın kontrol edileceği bildirilir. Sürenin sonunda anne baba çocuğun yanına gidip verilen kısmı yapıp yapmadığını kontrol eder. Yapılmamışsa sorunun ne olduğunu konuşulur. Yapılmışsa çocuk olumlu mesajlarla desteklenir ve ikinci 15 dakika için yapılacak olan kısım belirlenir. İlk 15 dakikanın sonunda çocuğun yorgun ya da isteksiz olduğu gözlemlenirse ikinci bölüme başlamadan önce 10 dakikalık kısa bir ara verilebilir. Ödevinin miktarına göre ödevler 3-4 bölüme ayrılarak tamamlanabilir.
Program yaparken çocukların algı ve öğrenmesinde farklılıklar olduğu unutulmamalıdır. Sabah mı daha iyi öğreniyor, akşam mı? Okuyarak mı, dinleyerek mi, seyrederek mi öğreniyor? Tespit edilmelidir.
Ödev konusunda inatlaşmak yerine ders çalışmak çocuk ilgi çekici hale getirilmeye çalışılmalıdır. Ödevler kısa bölümlere ayrılmalı, iki sıkıcı ya da zor ders arasına bir yorucu olmayan ders konulmalıdır.
Çocuk, başlarda program hedefine ulaştığında ödüllendirilebilir, bu ödül maddi bir ödül olmamalıdır.
Çocuğunuz size uygulanamayacak bir program önerisiyle gelebilir. Örneğin 3 saat bilgisayarda oyun oynama, TV seyretme gibi faaliyetlerin yer almasını isteyebilirler. Bu durumda ebeveyn tavrı net olmalıdır.
Televizyon karşısında ya da bilgisayarın açık olduğu bir ortamda veya cep telefonu açık sürekli mesaj gelirken ödeve konsantre olmak zordur. Ödev saati süresince bu aletler kapalı tutulmalıdır.
Ev ödevleri konusunda çocukla işbirliği yapılmalı, ona çözümler üretmek konusunda sorumluluk verilmelidir. Çocukla birlikte ödevler için uygun zaman belirlemek. Çocukla birlikte, ödev için uygun yer belirlemek önemlidir. Birlikte önceden alınan kararlara çocuğun uyumu daha iyi olur.
Ödev süresi çocuğun yaşına ve dikkat süresine göre belirlenmeli ve 2-3 parçaya bölünmelidir. Hafta içi günler için: 1. ve 2. sınıflar için günde 20 dakika 3. - 4. sınıflar için 30-40 dakika 5. - 6. sınıflar için 45-60 dakika 7. - 9. sınıflar için 60-90 dakika 10. - 11. sınıflar için 90-120 dakika İlköğretimim ilk beş yılında, çocuğun dikkat eksikliği, özel öğrenme güçlüğü gibi bir sorunu yoksa, sadece ödevleri yapmak akademik başarı için yeterli olabilmektedir. Ancak 6. sınıftan itibaren ödev yapma sürelerine ayrıca ders tekrar etme ve çalışma süresinin eklenmesi gerekmektedir. Bu konuda anne babalar çocuklarıyla baştan konuşup, ödev yapma ve ders çalışma sürelerini ayrı ayrı belirlenmesini sağlamalıdırlar. Ödev saatinde çocuğun ödev yapmaya başlayıp başlamadığı kontrol edilir. Ödev zamanından erken bitse bile o sürenin kalanı çalışmakla ya da tekrar etmekle geçirilmelidir. Bu yaklaşım özellikle aceleyle ve özensiz yapılan ödevler için faydalıdır.
ÖDEV KONTROLÜ
Ödevlerin kontrolü tümünün yapılmış olup olmadığı ve hem de yanlışların düzeltilmesi açısından çok önemlidir. İdeal olan yol, ödev kontrolünün ve düzeltmelerin öğretmen tarafından yapılmasıdır. Anne baba ödevdeki yanlışları işaretleyip, çocuğun düzeltmesine fırsat tanıyabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yanlışları düzeltmek için ödev süresinin fazla uzatılmamasıdır. Hem çocuk daha fazla dikkatini veremez hem de bir sonraki gün ödeve başlamakta isteksiz davranır.
NE ZAMAN UZMAN DESTEĞİ ALINMALIDIR?
Çocuğa hiç yardımda bulunmamak da çocukta güven duygusunu zedeler. Zorluklar karşısında desteksiz kalacağı duygusunu uyandırır, korku duygusunun geliştirmesine sebep olur. Çocukların ders çalışırken sıkılması doğaldır. Ancak hiç ödev yapmıyorsa, ödev yapması çok uzun sürüyorsa, çalıştığı halde başarısız oluyorsa, ders çalışmaktan soğuduysa altta yalan nedenler ortaya çıkarılmalıdır. Nedenler ve çözümler konusunda gerekirse bir uzmandan yardım almalıdır.
Çocuklarda dikkat eksikliği gibi özel durumların varlığında birebir öğretim, ilaç tedavisi faydalı olabilir, özel derse başvurulabilir ya da psikiyatrist ile görüşülebilir. Aynı şekilde özel öğrenme güçlüğü olan çocukların da deneyimli öğretmenlerce birebir eğilimi söz konusu olabilir.
Çocukların bireysel farkları olduğu, bu nedenle öğrenme tarzlarının değişiklik gösterebileceği unutulmamalıdır. Çocuğun zekasında, öğrenmesinde, dikkat becerilerinde sorun varsa Özel Eğitim Desteği alınması gerekebilir.