Zamanın akışı her zaman güzel şeyleri beraberinde getirmez aslında. Zaman,büyütüğü görkemli ağacı içten içe yer,çürütür. Zaman,lezzetli meyveleri çürütüp onları kötü kokulara sahip bulamaçlar haline getirir. Tüm iyi taraflarımızı körelten, bizleri yaşlandıran,aklımızı yavaş yavaş törpülleyen yine zamanın ta kendisidir. Zamanın akışının her şeyi nasılda kötü etkilediğiyle ilgili dert yanarak bu yazıyı bitirebilirim ama bunu yapmam zamanı bütünüyle kötü gösterir. Diğer her şey gibi zaman ne bütünüyle kötüdür, ne de bütünüyle iyidir. Zaman beraberinde doğanın mucizesi olarak tanımlanabilicek birçok şeyi de beraberinde getirebilir. En küçük tohumları kütlesi tonları aşan ağaçlara,hiçbir zeka belirtisi göstermeyen bir zigotu bir dehaya,paramparça olmuş bir deniz yıldızını onlarca deniz yıldızına dönüştüren yine zamandır. Zaman sadece iyiyi kötüye ya da kötüyü iyiye dönüştüren bir kavram değildir.Anılarımızı inşasından da zaman sorumludur. Zihnimizin içi irili ufaklı birçok taşla doludur. Zaman tıpkı akan bir su gibi bu taşların sahip olduğu keskin köşeleri törpüller. Bu törpüllenmiş taşları anı olarak isimlendiririz. Eğer gerçekten şanslıysak bu taşların arasında çok değerli cevherler de bulunur. Bilindiği üzere cevherler sudan, sıcaklıktan ya da basınçtan kolay kolay etkilenmezler.İlk günkü parlaklıklarını ve güzelliklerini sonsuza dek koruyabilirler. Zaman herkes için aynı hızda akmaz. Tüm hayatını evde geçiren birisi için zaman durma nokasına kadar gelebilir. Hayatı boyunca bir servünden bir diğerine koşan birisi için zaman asla yavaşlamaz. Eğer bu pencereden zamana bakarsak, zaman özneldir.
Zaman gibi üzerine yüzlerce kitap yazılabilicek çok yönlü bir kavramı klişelere başvurarak ve olabildiğince sadeleştirerek belki de istemeden tahrif ederek sizlere aktarmaya çalıştım.
Özet olarak zaman düzenleyici,öznel ve yaşamdan bağımsız olarak düşünülebilmesi pek de mümkün olmayan bir kavramdır.