Ham yapmak yoktu hani..!
Size Çeşme’de kapalı kapılar ardında konuşulan bazı konulardan bahsetmek istiyorum. Çeşme.Tv sayesinden takip ettiğiniz rezidans konusu gündemin ilk sırasında. Bir çok mesaj aldım konuyla ilgili. Bu yazılardan rezidans inşaatı yapanlar oldukça rahatsız oluyormuş. Şunu fark ettim. Herkes bir bir şeylerden rahatsız, çık söyle deyince yok ben söylemiyim, ee o zaman yetkili mercie şikayet et yok ben etmeyim, ama sen yaz. Bir de üzerine sen gazeteci değil misin? Sözleri.. Hatırlatayım gazetecilik öyle bir şey değil. Gazetecilik kimsenin hakkını yemek, hedef göstermek, linç etme mesleği değil. Onu bir hatırlatayım baştan.
İkinci konu Çeşme Belediyespor ve Alaçatı Spor, Çeştur Genel Müdürü koltuklarının değişmesi. Bu değişikliklerin hepsinin bir biri ardına denk gelmesi Çeşme’de bir tek bana garip gelmiyormuş Onu fark ettim. Bir sürü söylenti var, belge olmadığı için sizinle paylaşamıyorum.
Kendilerini de zan altında bırakmak istemiyorum. Bilgi belge gelirse o zaman konuyu araştırır size sunarım.
Hileli rezidans konusuyla ilgili olarak çok doluyum. Bu konu net olduğu için bende yazıyorum, fotoğraflar paylaşıyorum, konunun ilgilileriyle konuşup röportajlar haber yapıyorum. Sözde yetkili merci olarak görünen biri, çözüm olarak Çeşme’de beslediği gazetecilerden birine (beslediği diyorum çünkü maaşını kendisi karşılıyor) Çeşme.Tv’nin hormonlu hesabını kurdurtmuş. Hesabı yönetenin de işi başından aşkın. Malum gazetecilik, temsilcilik, danışmanlık, metin yazarlığı, fotoğrafçılık hem de belediyenin gücünü arkasına alarak ne yapsın. O başka bir yazı konusu sonra anlatırım. Ya güler misin? Ağlar mısın? Sen başkansın nelerle uğraşıyorsun. Sen bırak onu bunu da gözünün önünde dikilen rezidanslara bakıver. Yıllar sonra bu çirkin yapılaşmanın sebebi kim diye sorduklarında bu yazıları gösterip, tereddüt etmeden sizin isminiz vereceğim. O zaman kendini davul tokmak edebiyatıyla savunmak yok ama.:))
Neyse hileli yoldan rezidans yapıyor musunuz? Evet yapıyorsunuz. Bunu defalarca tekrar etmeme rağmen bir tanesi de çıkıp diyemiyor ‘Kardeşim bizim iznimiz var, yaptığımız iş yasal zemini var demez mi? aramaz mı? anlatmaz mı? İşte buna gerçeğin gücü deniliyor. Yapılan şeyin hırsızlıktan farkı nedir?
Size bir bomba daha.. hatta öyle ki bu konu pazarlık konusu yapılmış durumda. Kulağıma gelen duyumlara Çeşme’nin göbeğinde sözde ham yaptırmayanla, ham yapan fiyatta anlaşamıyorlarmış. Araya abilere girmiş. Ilıca’da yapımı inşaat yasağına rağmen, Valilikten aldığı özel izinle devam ettiği iddia edilen, ilçenin en güzel yerindeki beton yığını konusunda. Anlaşacaklar mecburen de, inşaatı yapan yüklenici firmaya kaç tane arabaya, iş makinasına, veya hangi organizasyona zorunlu sponsorluğa mal olacak? Kim bilir?
Daha önceki yıllarda ne zaman düğün yapılsa, şikayeti basan çevre sakinlerinden sezonun ortasında çıt çıkmıyor. Nasıl çıksın. 1. Derece sit alanında bulunan, deniz nazır, normalde çivi bile çakılamaz durumdaki evlerinin, neredeyse yıkıp yeniden yapılmasına izin verilmesi karşılığında olabilir mi?. Bunu iddia etmiyorum evlerin yeni baştan yapıldığını görüyorum. Siz de önünden bir defa geçin isterseniz. Görürsünüz. Nasıl mı? belediyeden aldıkları tadilat izinleriyle. Çünkü ham yaptırmayan zati muhterem, ne tesadüf ki o Ilıca plaj evlerinin uzun yıllar başkanlığını yaptı. Ee o kadarcık torpil olması mı?
Çeşme’nin en güzel sahilindeki o siteye özel, uygulamalarını bir örnekle size şöyle anlatıyım hani evlerin önüne keyfe keder, gelişi güzel koyulan plastik dubaları hala görüyorsunuz. Hani arabalar park edemesin diye. O dubalar hiçbir izin alınmadan oraya koyuldu. Dönemi Belediye Başkanı’da hala hayatta gidin sorun. Ses etmedi. Peki bunda ne var diyorsunuz. Ne var biliyor musunuz? O Evlerin arkasında bir otopark var. Sırf o otopark site yönetimine ödediği kirayı çıkartabilsin diye.. Kimden; hafta sonu çoluğunu çocuğunu arabaya bindirip Ilıca plajını kullanan gün birlikçiden. Şimdi bu revamı…
Ham yapmak yoktu hani..!