İddiaya göre, Ceylan Ortayayla ve Yunus Ortayayla şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı aldı.
Yunus Ortayayla, Ceylan Ortayayla’yı bir süre takip ettikten sonra yanında taşıdığı bıçakla Ceylan Ortayayla’yı bıçakladı. Kanlar içindeki kadın yere yığılırken, Yunus Ortayayla kaçtı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ceylan Ortayayla ağır yaralı olarak kaldırıldığı Gaziemir Nevvar-Salih Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Olay günü Yunus Ortayayla’nın boşanma aşamasında olduğu eşini takip ettiği, bıçakladığı ve kaçtığı anlar çevredeki güvenlik kameralarına yansıdı.
İstinaf onadı
Polis ekipleri tarafından yakalanıp gözaltına alınan Yunus Ortayayla, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilerek tutuklandı. Sanık hakkında ‘eşi kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık Ortayayla, mahkemede verdiği ifadesinde eşinin başka biriyle ilişkisinin olduğunu iddia ederek, olay günü gözüne perde indiğini ve cinayeti işlediğini söyledi.
2021 Nisan’da gerçekleşen duruşmada ‘eşi kasten öldürme’ suçundan indirimsiz olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Ortayayla’nın avukatının itirazı üzerine, dosya istinafa gönderilirken, karar istinaf tarafından onandı. İstinaf kararının ardından sanık avukatı Yavuz Efe Arıcıoğlu, dosyayı Yargıtay’a götürdü.
Karar bozuldu, yeniden yargılanacak
Dosyayı değerlendiren Yargıtay 1. Ceza Dairesi verilen kararı bozdu. Ceza Dairesi kararında, "Oluşa ve dosya kapsamına göre İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi'nin 09 Haziran 2020 tarihli raporunda maktulün vajinal bölgesinden alınan sürüntü örneğinde sperm hücreleri, anal bölgesinden alınan sürüntü örneğinde ise meni ve idrarda bulunan PSA görüldüğü belirtildiği, bu hücrelerin sanık Yunus'a ait olup olmadığına ilişkin biyolojik inceleme yaptırılmadığı gibi sanık Yunus'un maktulün başka bir erkekle ilişkisi olduğunu söylediği halde maktulün HTS kayıtları da alınarak sanığın savunmalarına ilişkin araştırma yapılmadığı, bu eksikler giderildikten sonra sanık hakkında bu kapsamda 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi kapsamında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması lüzumu, bozmayı gerektirdiğinden, sanık müdafinin yerinde görülen temyiz talebinin kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin 16.09.2021 gün, 2021/2083 Esas, 2021/1835 Karar sayılı hükmünün CMK'nin 302/2. maddesi gereğince; tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak bozulmasına" denildi.