Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim süreci öncesinde, hayvanların yaşamlarını propaganda malzemesi haline getirerek medyanın da yardımıyla yaratılan yanlış algı sonucunda sokaklarda yaşayan hayvanlardan rahatsız olan vatandaşlardan oy devşirmeye çalışmaktadır. Ancak başta Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm yetkililere, her yıl çiğnemeye çalıştıkları 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca “sokakların hayvanların yaşam alanı olduğunu, bakımevlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmalarının esas olduğunu” hatırlatırız.
Hayvan hakları savunucuları ve barolar; yıllardır sokakta yaşayan hayvanların belediyelerce kısırlaştırılması ve nüfus kontrolünün sağlanması için mücadele etmektedir. Buna rağmen belediyeler, en temel sorumluluklarını dahi yerine getirmekten imtina etmekte; hayvanlar sokaklarda açlık, hastalık ve şiddetle boğuşmaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinde tarihe karışan bir hastalık olan kuduzdan bu ülkede bir insanın hayatını kaybetmesi belediyenin sokakta yaşayan hayvanlara kuduz aşısı dahi yapmadığını göstermektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın örnek gösterdiği Konya Büyükşehir Belediyesi Bakımevi, hayvanların daracık beton kafeslerde tecrit edilmesiyle gündeme gelmektedir. Bakımevleri, Kanunda “hayvanların geçici olarak bakımları yapılıncaya kadar tutuldukları alanlar” olarak düzenlenmişse de ülkemizde hayvanların hayatlarının sonuna kadar tecrit edildiği, şiddet gördüğü, açlık ve hastalıkla boğuşarak adeta birbirlerini yedikleri; çaresizce ölümü bekledikleri ölüm kampları haline gelmiştir.
Cumhurbaşkanı ya kendi ülkesinin toplumsal gerçekliğini bilmemekte ya da kör bir nefret siyaseti yürüterek milyonlarca hayvanın ölüm fermanını vermektedir. Ancak biz; hayvanların kirli siyasi emellere alet edilmesine de yaşamlarının seçim malzemesi yapılmasına da izin vermeyeceğimizi, sokakların hepimize ait olduğunu ve belediyelerin kanunsuz talimatlara uymak yerine acilen yasalarca belirlenmiş yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini hatırlatır, aksi halde hukuki süreçleri sonuna kadar yürüteceğimizi ve tek bir hayvanın dahi yaşam alanından koparılmasına izin vermeyeceğimizi bildiririz.
Hayvanların hayatları yasa dışı talimatlarınızla karartılacak kadar değersiz değildir. Dün sürdürdüğümüz mücadelemizi, kanunları çiğneyen ve halkın karşısında açıkça suç işleyen yetkililere rağmen, onlar sokaklarda güvenle yaşayana kadar bugün de inançla ve dirençle sürdüreceğimizi bildiririz.