Serter, yayınladığı mesajda, 10 Aralık gününün İnsan Hakları Bildirgesinin kabul edilişinin 74.yılı olduğunu vurgulayarak “ En temel olan ve evrensel olan insan hakları, toplumların vazgeçilmezi, demokrasinin temelidir. Ülkemizde pek çok alanda ve pek çok kesime yönelik insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Dün çocukların, geçen hafta kadınların yaşam haklarına yönelik ihlalleri, kısa zaman önce de hayvanlara yönelik ihlalleri konuştuk. İnsanlık onurunun zedelenmesine yol açan ve en temel insan hakkı ihlallerinden olan işkence ve kötü muamelenin de tüm canlılar ve doğa için önüne geçilmek zorundadır” dedi.
“Hak ihlallerinin önüne geçeceğiz”
Serter, açıklamasında, “Hukukçuların “endişeliyiz” dedikleri, kadınların “öldürülmek istemiyoruz” diye haykırdıkları, çocuk istismarları noktasında hiç bir ciddi yaptırımın uygulanmadığı bir ülkede, özgür basının baskı altına alındığı, demokratik kitle örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin düşünce ve ifade özgürlüklerinin engellenmeye çalışıldığı, konuşamayan canlıların “vicdanınız nerede” diye insanlığın gözlerine baktığı, engellilerin sorunlarının görmezden gelindiği bir ülkede, demokrasinin ayaklarımızın altından çekildiğine her geçen gün daha acı örnekler yaşayarak ve üzülerek şahit oluyoruz. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere tüm insanlara, canlılara, doğaya karşı uygulanan yaşam hakkı ihlallerinin önüne geçmek için hiç durmadan mücadeleye devam ediyoruz” diye konuştu.
“Üstünlerin hukuku geçerli”
Serter, bir ülkenin sosyo-ekonomik gelişiminin ancak insan hakları ihlallerini ortadan kaldırmaktan geçtiğini söyleyerek “Ülkemizde hukuk devletine bağlılık geriliyor. Çok sesli demokrasinin, tek adam rejimiyle ortadan kaldırılmaya çalışılması, bu gerilemenin en temel sebebi. Nitekim, Ekim 2022’de yayınlanan Dünya Adalet Projesi’nin hukukun üstünlüğü endeksine göre, hukukun üstünlüğüne bağlılık noktasında Türkiye, 140 ülke arasında 116.sırada. 2022 Dünya Basın Özgürlüğü endeksine göre ise, Türkiye 180 ülke arasında 149.sırada. Bütün bu veriler, bize, ülkemizde, hukukun üstünlüğünün değil üstünlerin hukukunun geçerli olmaya başladığını göstermektedir” dedi.
“Şiddetin, eşitsizliğin ortadan kalktığı Türkiye’yi yeniden kuracağız”
Serter, açıklamasında, Türkiye’deki adaletsizliklerin, hukuksuzlukların, eşitsizliklerin artmasının başta kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar olmak üzere toplumun pek çok kesimini etkilediğini de hatırlatarak “Fransız düşünür Montesquieu’nün de bir sözüne atıfta bulunmak isterim, bir ülkede bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş tehdittir” der. Bugün, çocuklarımıza, kadınlarımıza, ihlale uğrayan tüm yurttaşlarımıza yapılan haksızlıklar, canlılara yönelik tüm saldırılar bütün toplumumuza yöneliktir ve geleceğimize yönelik birer tehdittir. Bu ihlallerin amasız ve tereddütsüz üstüne gidilmeli ve bu ihlallerin ortadan kalkması için acil tedbirler alınmalıdır, var olan yasalar uygulanmalı” dedi.
Serter, açıklamasında ayrıca, “Düşüncelerin özgürce ifade edildiği bir ülkeyi birlikte yeniden inşa edeceğiz. Ülkemiz adına duyduğumuz endişeleri hep birlikte insan hakları ihlallerine karşı mücadele ederek ortadan kaldıracağız. Hukukun üstünlüğünün öncelendiği, şiddetin, eşitsizliğin ortadan kalktığı bir ülkeyi biz yeniden kuracağız” dedi.