Ekrem İmamoğlu, belediyelerle ilgili yürütülen soruşturmalara ilişkin yaptığı açıklamada “İBB’de 1168 kişi veya yakınının terör örgütü irtibatı/iltisakı” olduğunu belirten Süleyman Soylu’ya yanıt verdi. İmamoğlu, “İnşallah vatanımız, milletimiz bu kötü dilden bir an önce kurtulur” dedi.
İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Gündemimizde kayyum ataması yok’ demeye bile cesaret edemez. ‘Lütfetmiş' diyeceğiz, ne kadar büyük iş yapmış? Yalan söylemeyi ve iftira atmayı kendine huy edinmiş bir kişiyle karşı karşıyayız. Ülkemiz için, milletimiz için gerçekten ciddi bir güvenlik sorunudur sayın bakan. İnsanlarımızı ve kurumlarımızı bölen bir anlayışa sahiptir. Ülkemize, milletimize zarar veriyor. Şu anki hükümete zarar veriyor. Sayın Cumhurbaşkanı'na zarar veriyor. Tedbir alması gereken kişi Sayın Cumhurbaşkanı’dır.
Hepsi beraat etti
İftiralarına ve yalanlarına devam ediyor. Milletimizin hafızasına tekrar kazıyarak söylemek isterim: 3,5 sene önce çıkıp, ‘Ortalama 700 terörist tespit ettik' demiştir. ‘Evet, evet' diye böyle hararetle de ifade etmiştir. Açılan soruşturmalar, yapılan işte mahkeme vesaire… Bir mahkeme açıldı. 41 kişi yargılandı. Hepsi de beraat etti. ‘Toplamda 700 terörist' diyen bir bakan. Kocaman bir sıfırla sonuç bulmuştur bu süreç.
Kapkara bir leke olarak tarihe geçmiştir
O bakımdan yalanı tescilli bir insandır. Yine ‘557 terörist' deyip 86 bin İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanını zan altında bırakan bir açıklama yapmıştır. Hem de grup grup terör örgütlerinin ismini vererek sıralamıştır haykırarak. Üstünden 1 seneyi aşkın süre geçmiştir. Ve ortada hiçbir şey yoktur. Hatta ikinci dereceden, üçüncü dereceden ailelerine giderek, müfettişleri her hafta buraya göndererek, müfettişlik müessesesini bile ne yazık ki ayaklar altına alacak şekilde hareket eden bir bakandır kendisi. Müfettişlerin nasıl rahatsız olduğunu, bu şehrin denetimini yapmakla yükümlü olan, sürecini yönetmekle yükümlü olan müfettişlerin bile nasıl rencide olduklarını yüzlerinden gören birisiyim. Üzüntüyle geliyorlar. Ama Türkiye Cumhuriyeti tarihi, böyle yalanla, iftirayla dili dolu olan bir bakanı, kapkara bir leke olarak tarihine geçirmiştir. Buna sebep olanlar, bir an önce tedbir alsınlar. Tedbir alınması gereken ve bu ülke adına güvenlik tehdidi olan bir zattır. Söylediği söz için 2,5 sene önce demiştim, ‘Lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye.' Bunu ispat edercesine her gün konuşan bir insandan bahsediyorum.
Böyle İçişleri Bakanı mı olur?
Yalanına, iftirasına devam ediyor. Yazılar yazacağım, daha önce yazdığım gibi iftiralarına dönük. Bana cevap bile veremedi kurumlar. Hem bakanlık veremedi hem valilik veremedi. Hatta birbirlerine pas attılar. Şimdi bu iddialar için de yazı yazacağım ben. Bizzat yollayacağım. Adım gibi eminim, buna da cevap veremeyecekler. Şu an görev yaptığı kurumda, genel müdüründen bakan yardımcısına, valilerinden herkese varıncaya kadar, herkesi zor durumda bırakmaktadır. Emniyet kuvvetlerinin yöneticilerine varıncaya kadar herkesi zor durumda bırakmaktadır. Güvenlik sorunudur. Bir şehre gelip, o şehrin ilçe başkanıyla, partinin il başkanıyla görüşen ama o şehrin valisini dikkate almayan, o şehrin belediye başkanıyla görüşmeyecek kadar demokrasiden uzak, özel görevli bir insan gibi hareket eden bir anlayışa sahiptir. Benim bildiğim içişleri bakanı az konuşur, çok iş yapar. Gizemlidir. Çünkü bu ülkenin namusu, şerefi ona aittir, benim de dahil. Ama bu öyle birisi değil. Gizem gösterir. Oturur. Sakin durur. Ayda bir konuşur. Her gün konuşuyor. Herkesin tweetine cevap veriyor. Her vatandaşa cevap veriyor. Böyle içişleri bakanı olur mu ya? Evinden bile kovuyorlardır bunu. Milletimiz, memleketimiz inşallah bu kötü dilden, bu kötü ve ahlak dışı dilden, yalan dolu iftira edilen bir an önce kurtulur.