Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Akademik Açılış Yılı töreninde açıklama yaptı. Erdoğan konuşmasında başörtüsü düzenlemesine değinerek düzenleme getireceğini belirtti.
Erdoğan’ın satır başları şu şekildeydi:
“Kılık kıyafet yasaklarından ideolojik baskılara, siyasi baskılardan altyapı eksikliklere kadar pek çok sorun vardı ülkemizde. İkna odaları. Ah ah! Dereceye girip ödül almaya hak kazandığı halde sahneden ağzı kapatılarak indirilen genç kızların görüntüleri bu dönemin utanç sahneleri olarak hafızalara kazınmıştı. Bunları biz unutuyor muyuz? Benim polisimi kızlarımızın ağzını kapatmak okula sokmamak, tekme tokat onları dışarı atmak gibi uygulamalara tabi tuttular.Hatırlayın, harç meselesi. Harçlardan dolayı öğrenciler sürekli boykotlar... Harçları biz kaldırdık. Şu anda öğrencilerin harç diye bir sorunu yok. Bitti o iş. Mevcut yükseköğretim yurtları taleplere cevap veremiyor diye bağırıp durdular. İnsaf edin ya. Şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli öğrenci yurtlarımız var. İhtiyaçlara rahatlıkla cevap verir haldeyiz. Talep yok. Bu noktaya geldik.
Şimdi Meclis'e bugün inşallah Kabine toplantımız var. Anayasa teklifi değişikliğimizle bu temel hak özgürlüğünü anayasal güvence altına alma teklifimizi getireceğiz. Hadi bakalım. Çünkü yasal düzenlemeye ihtiyaç yok ki. İhtiyaç yokken çıktı yasal düzenleme yapalım dedi. Senin yanında hiç hukukçu yok mu. Bu işler aşıldı artık. Eğer samimi ve dürüstsen gel Anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım.
“Dünyada yoksulluk artmakta. Bizim öyle bir sorunumuz yok”İnsanlık, son birkaç yıldır salgınla başlayan ekonomik sorunlarla ve sıcak çatışmalarla devam eden buhranlı bir dönemden geçiyor. Hemen her gün dünyanın farklı bir köşesinde patlak veren yeni krizlere özellikle dikkatli baktığımızda bununla gözlerimizi açıyoruz. İkinci Cihan Harbi sonrasında galiplerin çıkarlarını korumak gayesiyle inşa edilen küresel sistem son 70 yılın en büyük sarsıntılarından birini yaşıyor. Dünya’nın geri kalanının canı, kanı, göz yaşı, yer altı kaynakları pahasına bir avuç mahurun refahını devam ettirmek üzerine kurulu bu çarpık yapı kökünden çatırdıyor. İçinde bulunduğumuz dönem çatışmalar çağına dönüşüyor. Zengin daha da zenginleşirken dünyada yoksulluk artmakta.Son 50-60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon batılı ülkeler dahil herkesi zorluyor. Bu ülkelerde kış yaklaşırken enerji ve gıda konusundaki endişeler giderek tırmanıyor. Prag zirvesinde liderlerden bunu dinledim, bu kışı nasıl atlatacağız diye. Bizim böyle bir sorunumuz yok dedim.
“Birileri bizimle dalga geçti”
Türkiye son 20 yılda hayata geçirdiği yatırımlarla işte bu günlere hazırlık yapmıştır. Şairin ifadesiyle; birileri oyunda oynaşta iken biz bir satranç oyuncusu ustalığıyla tarihten medeniyetimizden aldığımız ilhamla milletimizi bu günlere hazırladık. Ülkemizin şartları ne olursa olsun 20 yıl boyunca sözümüzün arkasında durduk. Türkiye’yi çok farklı konuma taşıdık. Birileri bizimle dalga geçti. Biz 209 üniversiteye çıkarken ne gerek var dediler. Ama bilmiyorlardı ki bugün Kars’ta Ağrı’da üniversite olmazsa oradaki gençlerimiz nerede tahsilini yapacaklardı. Parası varsa Ankara’ya İstanbul’a gelecekti. Ama yoksa okuyamayacaktı. Ama şimdi tüm akademisyenlerimiz Hakkari’ye de Ağrı'ya da gidiyor. Ufuk budur. Ufkunuz varsa işte bu nesli yetiştirirsiniz. Ufkunuz yoksa o zaman yapılacak herhangi bir şey de yok. Az önce YÖK başkanımızın da ifade ettiği gibi Türkiye bu gelişimi sağlıyorsa atılan bu adımlarla sağlıyor. Geçmişte şöyle bir sıkıntı da vardı, Güneydoğu’ya Doğu’ya hocalarımız nasıl gitsin? Öyle herkesin altında otomobil de yok. Hep bunlar konuşuluyordu. Ama şimdi 59 havalimanına çıktık. Dolayısıyla hocalarımız artık uçağa binip Muş’a Kars’a Ağrı’ya gidebiliyor. Mesele ufuk. Varsa ufkunuz bu işi başarırsınız yoksa yaya kalırsınız. Türkiye’nin yüzyılı bu altyapıyla güçlendi.