Eğitimci, yazar, şair Ali Özpalanlar’ın Plüton Yayınları tarafından yayınlanan “Kuduz Düğünü” adlı şiir kitabı üzerine 13 Ocak 2024 Cumartesi, saat 16.00’da Karşıyaka Belediyesi Çarşı Kültür Merkezi’nde tanıtım ve imza günü gerçekleştirilecek. Ferhat İşlek ve Osman Akbaşak’ın belgesel gösteriminin ardından Canan Sanlı’nın yönlendiriciliği, Halit Özboyacı, Ayşen Deniz, Erkan Karakiraz’ın konuşmacı olduğu etkinlikte, Hale Açıkalın Kocadere, Meral Kutluğ, Nüket Hürmeriç, Nurgül Ekeke, “Kuduz Düğünü”nden şiirler seslendirecek.Tamamına yakını dergilerde, seçkilerde 60 yıldır değişik yayınlarda yer almış, yayımlanmış şiirlerinden oluşan Ali Özpalanlar’ın ilk şiir kitabı “Kuduz Düğünü” ömrünün şiirsel bir yansıması gibi. Kültür-sanat, yazı, gazetecilik, tiyatro, eğitim, siyaset, fotoğrafçılık, yerel tarih araştırmacılığı yönlerinin yanı sıra Ali Özpalanlar’ın iyi bir şair olduğunu da bu kitabında görüyoruz. Kitabına koyduğu “Kuduz Düğünü” adını, zorlama ve uydurma bir bağdaştırma sananlar olabilir. Ancak cehaletin yansımalarından biri olan böyle bir (sözde) “kuduz savma ritüeli” de yakın zamana kadar vardı. Ali Özpalanlar, kitaba adını veren şiirinde bu bağdaştırmayı, toplumumuzun içinde bulunduğu, bizleri endişelendiren, kör kuyulara çekmeye çalışan akıl dışı, teslimiyetçi, kaderci anlayışı ve toplum için tehlikeli ortamı bir metaforla anlatmak istemiş.Şair ve yazar Ahmet Özer, bir yazısında üç bölümden oluşan “Kuduz Düğünü” üzerine “Ali Özpalanlar’ın şiir hayatını özetleyen Kuduz Düğünü, onun toplumsal yaşamının da bir bilançosudur diyebilirim.” Diyor. Şair, yazar Aslıhan Tüylüoğlu da bir etkinlikteki “Bir Dadal’ın Şiir Serüveni” başlıklı konuşmasında Özpalanlar için “Aydınlanma savaşında sanatla bir güç olarak ilgilenmiştir. Şiirlerinde de bunu gözetmiştir” diye söz etmiştir. Bu kitap tanıtım ve imza gününe tüm şiirseverler ve basın mensuplarının davetlidir. Ali Özpalanlar’dan bir şiir:
GÖZÜPEK- Ali Özpalanlar
Sırtlarım çocukluğumu
Koşup da yorulmadığım zamanı
Gözüpek çıkarım yola
Yenilgiye ölüme duyurmadan
yol alırım sonsuzluğa
Şah damarım da zonklar
toplanır ve dağılır
Tüm savaşanların kanı
Duyarım ki yalnız değilim
Sadakta bekleşen oklardanım
namluya sürülmüş mermilerden
Suyu taşa can veren
bozkır kuyularındanım
Dirimle sınandığımız her yerde
en zor günlerde
boğumlarda düğümlerde
direnmenin taş duvarını örenlerdenim